Raw food yani çiğ beslenme felsefesi besinlerin pişirilmeden tüketilmesi gerektiğini savunur.
Vejeteryan damak tadına daha yatkın bir beslenme tarzı gibi görünse de vejeteryan olmayanlarında uygulayabileceği doğal bir beslenme yöntemidir. Adı üzerinde besinlerin herhangi bir ısıl işlem uygulanmadan tüketilmesidir. Kızartma, kavurma, haşlama gibi herhangi bir işlem uygulanmaz. Çiğ besinler vücuda yararlı birçok enzim içerir. Bu enzimler besinler işlem görürse yani sıcaklık 48 °C ‘yi geçerse eğer etkisini kaybeder. Enzimler etkisini kaybedince vücut besinleri sindirmek için fazladan enzim salgılarak yorulacaktır. Çiğ beslenme ilk insanlar döneminde ateş bulunmadan önce uygulandığı için öze dönmek olarakta adlandırılabilir. Bu beslenme felsefesinde çiğ sebze, meyve, kuruyemiş ve filizli tohum tüketilebilir. Bunun dışında hayvansal gıdalarda sınırlı miktarda tüketilebilir. Kırmızı et tüketimi yine sınırlıdır daha çok balık tüketilmesine daha sıcak bakılır. Ayrıca dondurulmuş gıda olmamalı ve organik olmalıdır.
Çiğ beslenmenin sağlığa faydaları nelerdir?
Bu beslenme felsefesine göre beslenmemizde çiğ besinlere daha çok ağırlık vermek gerekir. Beslenmemizin %75 ‘i çiğ beslenmeden gelmelidir. Çiğ beslenme sayesinde vücut kendi dengesini bulur. Çiğ beslenme sindirim, solunum sistemine içerdiği canlı enzim, vitamin ve mineraller sayesinde faydalıdır. Çiğ beslenmede lif alımı fazla olacağı için sindirim ve metabolizmayı çalıştırır. Yine amaç kilo vermek olmasa da kilo verimini hızlandırır. Vücudun enerjisi yüksek olacaktır. Diyabet hastalığında geriye dönüş sağlanabileceği dahi araştırmalar arasında yer almaktadır. Ayrıca bol su içeren bir beslenme felsefesi olması yönü ile cilt güzelliğine olumlu katkısı olacaktır. Vücuttaki asidik kirlenmeyi en aza indirecektir. Kanser hücreleri asidik ortam sever ve dolayısıyla çiğ beslenme vücudu daha alkali yapacağı için kansere karşı koruyucu olması da faydaları arasındadır.
Raw Food-Çiğ beslenme felsefesinde kas kaybı olur mu?
Çiğ beslenme felsefesinde et tüketimi çok sınırlıdır hatta genelde tüketilmemektedir. Balık tüketilebilir. Bakliyatlar serbest olduğundan protein kuru baklagillerden karşılanabilir. Yeşil mercimek, kuru fasulye, nohut ve kuru börülce tüketilerek protein gereksinmesi bitkisel proteinlerden karşılanabilir. Dolayısıyla vücuda yeterli protein alındığı için herhangi bir kas kaybı olması beklenmez.
Süt ürünleri tüketilmediği için kalsiyum yetersizliği olur mu?
Çiğ beslenmede süt ürünleri yer almaz. Dolayısıyla yeterli miktarda kalsiyum alımında büyük oranda zorluk yaşanacaktır. Fakat koyu yeşil yapraklı sebzelerde kalsiyum yüksek oranda bulunmaktadır. Ayrıca çiğ susam, badem ve kuruyemişlerde kalsiyum olduğundan bu besinlerden kalsiyum ihtiyacı karşılanabilir.
Açıkçası çiğ beslenmeye diyetisyen gözüyle baktığımda uygulanması zor olsa da faydaları açısından mucizevi bir beslenme tarzı gibi görünüyor.
Siz de fikrinizi belirtin