Bu yazımızda, tüp mide ameliyatı sonrasında yaygın olarak görülen dumping sendromu ve tüp mide ameliyatı sonrası beslenme hakkında tüm bilimsel detaylara yer vermeye çalıştık. Sorularınız olursa, yazının altına not olarak bırakabilirsiniz. Tüm sorularınızı cevaplıyor olacağım.

Dumping Sendromu Nedir?  

Midenin bir kısmının alınması için yapılan bir ameliyat olan gastrektomiden sonra hastalarda yaygın olarak görülen bir komplikasyondur. Ayrıca özofagus cerrahisi geçiren kişilerde de görülebilir. Hızlı mide boşalması olarak da adlandırılan dumping sendromu, besinlerin mideden duedonum olarak bilinen ince bağırsağın ilk bölümüne çok hızlı hareket etmesi ve bağırsağın jejenum kısmının çok sayıda sindirilmemiş besinle dolmasıyla ortaya çıkmaktadır.

Genellikle yemek yendiğinde, yiyecekler mideden birkaç saat içinde bağırsaklara taşınır. Bağırsaklarda, besinlerden alınan besin ögeleri emilir. Dumping sendromu ile mide içeriği bağırsağa çok hızlı bir şekilde hareket eder. Besinlerin hızlı bir şekilde bağırsağa girmesiyle bağırsak damarları genişler ve damarlara kan akışı artarken beyinde kanlanma azalır.  Bunun sonucunda bireylerde bazı belirti ve semptomlar görülür. Belirtiler, yemekten sonra özellikle şeker içeriği yüksek besinler tüketildikten sonra kramp, diyare ve bulantıyı içermektedir.

Dumping sendromu olan çoğu birey, yemekten 10 ila 30 dakika sonrasında karında kramp ve ishal gibi belirtiler ve semptomlar geliştirir. Bazı bireyler ise yemek yedikten bir ila üç saat sonra semptomları gösterir. Dumping sendromu yemek yedikten sonra belirtilerin ortaya çıkma süresine bağlı olarak erken ve geç dumping olmak üzere iki tipte bulunmaktadır. Dumping sendromu diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri ile tedavi edilebilmektedir. Daha ciddi vakalarda ise ilaç veya cerrahi gerekebilir.

Dumping Sendromu Nedenleri Nelerdir?

Dumping sendromunda, midedeki yiyecekler ve mide suyu, kontrolsüz ve anormal derecede hızlı bir şekilde ince bağırsağa doğru hareket eder. Bu durum genellikle mide boyutunu azaltan cerrahi operasyonlar sonucu mide ve bağırsağın doğal yapısında ve sindirim fonksiyonlarında meydana gelen değişikliklerle ilişkilidir. Dumping sendromu, herhangi bir mide ameliyatı, yemek borusunun (özofajektomi) çıkarılması veya majör özofajeal cerrahi sonrası ortaya çıkabilir. Dumping sendromu, mide ameliyatlarının sık görülen bir komplikasyonudur. Midesinin bir kısmı çıkarılmış kişilerin en az %15’inde ortaya çıkan bir durumdur.

Aşağıdaki ameliyat türleri dumping sendromu riskini artırmaktadır:

  • Gastrektomi: Midenin bir kısmının veya tümünün çıkarılmasını içeren bu tip ameliyatlar, mide kanserli kişilerde yapılabilen ameliyatlardır.
  • Gastrik bypass: İleri derecede obeziteyi tedavi etmek için uygulanan gastrik bypass ameliyatı, bireylerin besin alımını kısıtlamasına yardımcı olmak için midede küçük bir kese oluşturulması işlemidir.
  • Özofajektomi: Bu operasyonda yemek borusunun bir kısmı veya tamamı çıkarılır. İleri özofagus kanserinin tedavisinde özofajektomi kullanılabilmektedir.

Ayrıca pankreatik dış salgı yetmezliği, duodenal ülser ve Zollinger-Ellison sendromununun da Dumping sendromuna neden olabileceği rapor edilmiştir.

Dumping Sendromu Tipleri Nelerdir?

Erken dumping sendromu ve Geç dumping sendromu olmak üzere 2 tip bulunmaktadır. Dumping sendromunun tipleri farklı semptomlara sahiptir. Bazı bireyler hem erken hem de geç dumping sendromuna sahip olabilmektedir.

Erken dumping sendromu

Belirti ve semptomlar yemek sırasında veya yemek yedikten 10-30 dakika sonra oluşur. Dumping sendromu olan kişilerin çoğunluğunda bu tip görülmektedir. Bireyler kendinde çarpıntı, yorgunluk ve halsizlik hisseder.

Epigastrium denilen üst karın duvarında ağrı ve bulantı, kusma ve bağırsak hareketlerinin artmasıyla diyare gibi belirtiler görülür. Bu belirti ve semptomlara bağırsağa sindirilmeden giren besin ögeleri ve özellikle karbonhidratlar neden olmaktadır.

Geç Dumping Sendromu

Yemek yedikten 1-3 saat kadar sonra başlar. Besinlerin hızla bağırsağa girişi ve karbonhidratların hızla emilimi hiperglisemiye neden olmaktadır. Bunun sonucunda insülin düzeyinde ciddi bir yükselme meydana gelmekte ve aşırı insülin salınımı sonucu hipoglisemi yaşanmaktadır. Hipoglisemi denilen düşük kan şekerine bağlı belirtiler ortaya çıkmaktadır. 

Dumping Sendromu Belirtileri Nelerdir?

Dumping sendromu semptomları, bireye ve sendromun tipine bağlı olarak değişir. Belirtiler ve semptomlar genellikle yemekten hemen sonra, özellikle sofra şekeri (sükroz) veya meyve şekeri (fruktoz) bakımından zengin bir yemekten sonra ortaya çıkar.

Erken Dumping Sendromu Belirtileri

Özellikle öğünün şeker içeriğinin yüksek olduğu durumlarda, yemekten sonra semptomlar çok çabuk ortaya çıkar. Erken dumping sendromu olan kişiler aşağıdaki belirtileri yaşayabilir:

  • İshal
  • Baş dönmesi
  • Şişkinlik
  • Artmış kalp hızı
  • Mide bulantısı
  • Ciltte kızarma
  • Mide ağrısı ve kramp
  • Kusma

Geç Dumping Sendromunun Belirtileri 

Geç dumping sendromu, yüksek miktarda şeker içeren bir öğünden bir ila üç saat sonra başlar. Belirtiler, vücudun ince bağırsağa giren şekerleri emmek için çok miktarda insülin salgılaması sonucu gelişir. Çok miktarda insülin salgılanması da aşağıdaki semptomlara yol açabilecek düşük kan şekerine neden olabilir:

  • Baş dönmesi
  • Yorgunluk
  • Açlık hissi
  • Titreme
  • Konsantrasyon olamama
  • Terlemek
  • Güçsüzlük

Bazı insanlar hem erken hem de geç dumping sendromu semptomlarını bir arada yaşayabilir.

Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Beslenme Nasıl Olmalıdır?  

Ameliyat sonrası bireylerin beslenmesinde dikkat etmesi gereken bazı temel kurallar bulunmaktadır.

  • Yemeklerden 15 dakika önce ve 30 dakika sonra su ve diğer sıvı içecekler tüketilmemelidir.
  • Aynı zamanda öğünlerde katı ve sıvı yiyecekler bir arada tüketilmemelidir.
  • Ameliyat sonrasında bireyler günlük almaları gereken besinleri 20 dakikada tüketmelidir. Bu şekilde yavaş yavaş iyice çiğneyerek tüketim, bulantı ve kusmanın oluşumunu önleyecek ve tokluk hissinin hissedilmesini sağlayacaktır.
  • Mide hacminde azalma olduğu için yiyecekler küçük porsiyonlarda tüketilmelidir.
  • Besinlerin iyice çiğnenmesiyle işlem görmüş ve hassas bir halde olan midenin tıkanması önlenecektir. Belirlenen porsiyonların aşılmaması adına yemek öncesi tüketilecek besinler ölçülmelidir.
  • Günlük içmeleri gereken su miktarını da yavaş yavaş ve yudum yudum almalıdırlar.
  • Proteinli besinlerin tüketimi, karbonhidratlardan ve yağlardan önce tercih edilmelidir.
  • Birçok birey, kırmızı et tüketiminde problem yaşayabilmektedir.
  • Sindirimi ve toleransı zor olan kırmızı et yerine diğer protein kaynakları tercih edilebilir. Yumuşak tavuk, balık, peynir gibi.
  • Ayrıca bazı nişastalı ürünler, kepekli tahıllar ve bol taneli çorbalar iyi tolere edilmeyebilmektedir.
  • Kuru fasulye, kereviz, lahana, mantar, kızartmalar, baharatlı acılı, asitli turşulu yiyecekler kaçınılması gereken besinlerdendir.
  • Ayrıca bireyler kuru meyveleri ve portakal, greyfurt gibi meyvelerin zarlarını yiyememekten şikayet edebilmektedir.
  • Kafein, kolalı içecekler, çay, kahve sınırlı düzeyde alınmalıdır.
  • Kuru, sakız gibi yapışkan yapıda yiyecekler ağrı ve hazımsızlığa neden olabilmektedir.

Operasyon sonrasında 24-48 saat bağırsak hareketlerinin başlaması ve sindirim sisteminde sindirim süreci gerektirmemesi amacıyla clear diyet uygulanır. Clear diyette su, toz protein destekleri, şekersiz ve tanesiz komposto suları, yağsız et suyu, ıhlamur, açık çay, laktozsuz süt tüketilebilecek besinlerdir. Gazlı ve alkollü içecekler, tam yağlı süt-yoğurt, çikolatalı, aromalı sütler, şeker ilaveli hazır meyve suları ise yasaklar arasında yer alır.

Daha sonra 10-14 gün süreyle sıvı diyete geçilir. Clear diyette tüketilen sıvı besinlere ek olarak az yağlı peynirler, yağsız süt, yoğurt, ayran, pirinç, şehriye tüketilebilir. Yoğurt veya şehriye çorba tüketilebilir ancak blenderden geçirilmeli ve pütürsüz olmalıdır. Birey sıvı diyeti tolere ettikten sonra püre diyete geçilir. Bu aşama sıvı ve yarı katı formda besinlerin bulunduğu aşamadır. İlk iki aşamadaki diyete ek olarak yumurta, tavuk, kırmızı et (kıyma), gaz ve şişkinliğe neden olmayan sebzeler tüketilebilmektedir.

Püre diyetten sonra hastanın yarı katı besinleri tolere etmesiyle katı besinlere geçilir. Burada temel noktalardan biri katı ve sıvı besinlerin bir arada tüketilmemesidir. Bu şekilde besinler denenerek ve bireyin tolere etme durumuna göre yavaş yavaş diyeti açılarak devam edilir. Bu dönemde multivitamin takviyelere ihtiyaç duyulabilmektedir ve ihtiyaç olup olmadığı mutlaka doktora danışılmalıdır.

Dumping Sendromu Tedavi Yöntemleri Nelerdir ve Beslenme Tedavisi Nasıl Uygulanır?

Yaşam tarzı ve diyet değişiklikleri, dumping sendromunun tedavisinde kullanılan ve genellikle çok etkili olabilen tedavi seçenekleridir. Diyet değişiklikleri semptomların hafifletilmesinde tedavinin önemli bir parçasıdır. Daha ciddi vakalarda yaşam tarzı ve diyet değişiklikleriyle semptomların düzeltilememesi durumunda ilaç veya cerrahi gerekebilir.

Yaşam Tarzı Değişiklikleri ve Beslenme Tedavisi 

  • Öğün sıklığı değiştirilir ve az az sık sık beslenme önerilir.
  • Mide kapasitesi küçüldüğü ve ince bağırsağa hızlı bir giriş olduğu için besinlerin küçük parçalara ayrıldığı, az miktarda ve sık öğünler semptomları azaltmak adına etkili olmaktadır.
  • Bu nedenle ana öğünlerdeki besinler ara öğünlere paylaştırılarak 6-8 öğünde eşit miktarda besin tüketimi sağlanmalıdır.
  • Proteinler belirtilerin azalmasına yardımcı olduğu için diyette protein alımı artırılmalıdır, yağ alımı ise orta düzeyde olmalıdır.
  • Diyetteki karbonhidrat miktarının da orta düzeyde olmasına dikkat edilmelidir.
  • Fakat karbonhidrat miktarı kadar karbonhidratın türü de önemlidir. Hızlı emilerek kan şekerinde ani yükselme ve düşüşe neden olan basit karbonhidratlar azaltılmalıdır.
  • Basit karbonhidratlar yerine sindirimleri daha uzun süren kompleks karbonhidratlar tercih edilmelidir.
  • Tüketilen besinlerin glisemik indeksine dikkat edilerek glisemik indeksi yüksek besinler (rafine tahıllar, tatlılar, sıcak patates) yerine glisemik indeksi düşük besinlerin tercih edilmesinin de semptomlar üzerine olumlu etkisi olmaktadır.
  • Şeker, kek, meyve suyu ve soda gibi yüksek şekerli gıdalardan kaçınılmalı veya sınırlandırılmalıdır.
  • Meyvelerin içeriğinde de basit şeker bulunduğu için fazla miktarda tüketilmemelidir.
  • Yemek esnasında sıvı alınmamalıdır. Sıvı alımı yemekten 45 dakika önce veya sonra olmalıdır.
  • Bu duruma uyulmadığı takdirde kusma ve diyare oluşabilmektedir. Bireyler günlük yeterli miktarda sıvı almaya dikkat etmeli, gün boyunca yudum yudum sıvı tüketmelidirler.
  • Mide için uyarıcı olabileceğinden çok soğuk besinler tüketilmemelidir.
  • Sindirimi kolaylaştırmak için yutmadan önce besinler iyice çiğnenmelidir.
  • Sindirim süresini uzattığı ve gastrointestinal yolda karbonhidratlar ile jel oluşturma özelliğinden dolayı posa alımının yeterli olmasına dikkat edilmelidir.

Aşağıdaki tabloda belirti ve semptomların aktif olduğu dönemde sakınılması veya geciktirilmesi gereken besinler yer almaktadır:

Yiyecek çeşitleri Öneriler
Şeker, şeker içeren yiyecekler, konsantre tatlılar Sakın
Karbonatlı içecekler Sakın/Geciktir
Meyve suları Sakın
Aşırı miktarda doymuş yağ, kızartmalar Sakın
Yumuşak hamurumsu ekmek, makarna, pirinç Sakın/Geciktir
Sert, kuru, kırmızı et Sakın/Geciktir
Fındık, patlamış mısır, lifli gıdalar Geciktir
Kafein Sakın/Orta Düzeyde Geciktir
Alkol Sakın/Orta Düzeyde Geciktir

 

İlaç Tedavisi

Diyet değişiklikleri ile düzeltilemeyen şiddetli belirti ve semptomları olan bireyler için hekimler ilaç reçete edebilir. Genellikle besinlerin bağırsak içine geçişini yavaşlatabilen bir anti-diyare ilacı tercih edilebilir. İlaç tedavisinin olası yan etkileri arsında mide bulantısı, kusma ve mide rahatsızlığını yer almaktadır.

Cerrahi Tedavi

Doktorlar, koruyucu yaklaşımlara cevap vermeyen bireyleri tedavi etmek için cerrahi tedaviye başvurabilirler. Bu cerrahi işlemlerin çoğu, mideyi yeniden yapılandırmayı veya mide bypass cerrahisini tersine çevirmeyi amaçlamaktadır.

Dumping Sendromu Diyeti

Ameliyat sonrası 1. hafta: Açık sıvı diyeti

  • Ameliyat sonrası ilk gün 100-150 ml’lik 5-6 bardak sıvı içmeniz yeterli olur.
  • Sıvıların küçük yudumlar halinde yavaş yavaş içilmesi gerekir.
  • 2. günden itibaren sıvı miktarını 7-8 bardağa çıkartabilirsiniz.
  • Yağsız inek sütü ev soya sütü sağlıklı bir sıvı alternatifi olabilir.
  • Tercih edilen sıvıların kafeinsiz, şekersiz, gazsız ve az kalorili olması gerekmektedir. 4. gün yağsız ayran; 6. gün ise yağsız yoğurt tüketimine başlayabilirsiniz.

Ameliyat sonrası 2. hafta: Koyu sıvı diyeti (kıvamlı çorbalara geçiş)

  • Portakal, kayısı, şeftali suyu gibi kıvamlı meyve suları içilebilir
  • Domates çorbası, baharatsız tarhana, yayla, bezelye veya brokoli çorbası içilebilir.
  • 10. günden itibaren çılbır (kaynayan suya yumurtanın kırılması) denenebilir.

Ameliyat sonrası 3. hafta: Püre dönemi

Bu dönemde tercih edilebilecek besin çeşitleri aşağıda sıralanmıştır:

  • Yağsız süt ile pişirilmiş yulaf ezmesi
  • Yoğurt ile karıştırılmış lor peyniri
  • Yağsız süzme peynir ve kahvaltılık lor peyniri
  • Et suyu eklenmiş patates püresi
  • Çeşitli sebze ve meyvelerin püreleri
  • Nohut püresi (humus)

Ameliyat sonrası 4. hafta: Koyu püreler ve yumuşak çiğnenebilecek yiyecekler

Tolerans edilebilen ve tüketilebilen besinlere ek olarak aşağıdaki yemek çeşitleri de tüketilmeye başlanabilir:

  • Çatalla ezilebilen, kabuğu soyulmuş sebze ve meyve püreleri
  • Sebze pürelerine veya çorbalara eklenmesi için kurumadan pişirilmiş kıyma
  • Tavuk veya hindi eti püresi
  • Somon veya dil balığı

Ameliyat sonrası 5. hafta ve sonrası: Normal beslenme dönemi

Bu dönemde de yemekler yavaş yenmeli ve yemekler ile birlikte su tüketimi olmamalıdır. Midede rahatsızlık vermiyorsa ve tolere edilebiliyor ise yemekler denenerek diyete eklenmelidir. Bazı besin çeşitleri aşağıda sıralanmıştır:

  • İyi haşlanmış tavuk veya hindi eti
  • Sulu köfte gibi kolay parçalanabilen etler
  • Tam tahıllı krakerler
  • Tolere edilebiliyor ise çiğ ve kabuksuz meyveler

Normal beslenme döneminde, aşağıdaki gibi örnek bir diyet listesi uygulanabilir. Bu diyet listesi tamamen örnektir. Kişinin günlük kalori ihtiyacına ve sağlık durumuna göre Diyetisyen tarafından planlanmalıdır.

Kahvaltı:

  • 1 çay bardağı şekersiz çay veya süt (yemek ile birlikte değil, yemekten 45 dakika sonra)
  • 30 gr beyaz peynir ya da 1 adet haşlanmış yumurta
  • 5-6 adet zeytin
  • 1-2 ince dilim tam buğday veya çavdar ekmeği

Kuşluk:

  • 1/2 su bardağı yoğurt
  • 1 ince dilim tam buğday veya çavdar ekmeği veya 1 dilim wasa

Öğle:

  • 1 porsiyon etli/kıymalı/tavuklu sebze yemeği veya köfte
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 1 ince dilim tam buğday veya çavdar ekmeği

İkindi:

  • 30 gr beyaz peynir
  • 1 ince dilim tam buğday veya çavdar ekmeği
  • 1 orta boy salatalık

Akşam:

  • 1 porsiyon etli/kıymalı/tavuklu sebze yemeği veya köfte
  • Yarım porsiyon pilav/makarna
  • 1 kase salata
  • 1 ince dilim tam buğday veya çavdar ekmeği

Gece:

  • 1/2 su bardağı yoğurt
  • 1 porsiyon meyve

Ayrıca, bir önceki Kistik Fibrozis Nedir? Belirtileri ve Tedavisi başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz. Çocuklarda sık olarak görülen genetik hastalıkta uygulanan diyet tedavisi hakkında bilgi edinebilirsiniz.

Yararlanılan Kaynaklar: 

  1. Prof. Dr. Ayşe Baysal – Diyet El Kitabı
  2. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/25625992
  3. http://www.guncel.tgv.org.tr/journal/67/pdf/100472.pdf
Beğenin ve paylaşın, herkes faydalansın!