Gizli Şeker (Pre-diyabet) Nedir?

Tıbbi adıyla pre-diyabet olarak bilinen gizli şeker, bireyin kan şekeri düzeyinin normalden yüksek (100mg/dl’den yüksek), diyabet tanısı için gerekli sınırdan düşük (126 mg/dl’den düşük) olması olarak tanımlanmaktadır. Diyabet öncesi dönem olan, normal glikoz düzeyinden tip-2 diyabete geçiş evresi ‘pre-diyabet’ veya ‘bozulmuş glikoz regülasyonu’ olarak da tanımlanabilir.

Yapılan bazı çalışmalara göre çoğu gizli şeker hastalarına 10 yıl sonra Tip-2 diyabet tanısı konduğu saptanmıştır. Gizli şeker hastalığına şeker hastalığı gibi önem vermek gereklidir. Gizli şeker hastalarının damar sağlığı yüksek risk grubundadır ve pre-diyabetin diyabete dönüşme riski çok yüksektir. Fakat her pre-diyabetli diyabete dönüşmediğini de unutmamak gerekir. Bunun için gerekli tedaviler ve önlemler erkenden alınması tavsiye edilir. Gizli şeker hastalarının kardiyovasküler hastalıklara yakalanma riski normal kan şekeri düzeyine sahip bireylere göre 1,5 kat daha yüksektir. Bu risk diyabet hastalarında 2-4 kata kadar çıkmaktadır.

Yapılan bir başka araştırma sonucunda, zamanında pre-diyabet hastalığını tespit edip gerekli yaşam tarzı değişikliklerinde (düzenli egzersiz ve uygun beslenme programı) bulunan hastaların %58 oranında tip-2 diyabeti önleyebildiği veya geciktirebildiği tespit edilmiştir. Gizli şeker tanısı konmuş kişiler ideal kiloya ulaşma, sağlıklı beslenme, sağlıklı yaşam ve egzersiz ile diyabete yakalanma riskini azaltabilir ve hatta pre-diyabeti önleyebilirler.

Bu konu hakkında ayrıca Diyabet hastaları nasıl beslenmeli başlıklı videomdan da bilgi edinebilirsiniz:

Gizli Şeker Belirtileri Nelerdir?

  • Sık sık acıkma ve açlık atakları
  • Sık sık tatlı yeme isteği ve tatlı krizleri
  • Kilo verememe
  • Gebelikte kan şekeri bozulması
  • Şeker düşüşleri
  • Bulanık görme
  • Duygu durumunda değişim, huzursuzluk, depresiflik, ani sinirlenme ve öfkelenme
  • Yemek sonrası uyku hali, gün içinde uyuklama ve yorgunluk
  • Sabahları zor uyanma
  • Susuzluk ve su içme isteğinde artış
  • Sık sık idrara çıkmak
  • El ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma ve yanma hissi
  • Baş, boyun, ense bölgelerinde terlemeler

Pre-diyabetik hastalar özellikle karbonhidrat açısından zengin beslendikten bir iki saat sonra uykusuzluk, halsizlik ve yorgunluk belirtileri ile reaktif hipoglisemi belirtileri yaşarlar.

Gizli Şeker Nedenleri Nelerdir?

Bilim insanları gizli şekerin nedenlerini net bir şekilde açıklayamamaktadır. Eldeki bulgular sonucu gizli şeker nedenleri obezite, hareketsiz yaşam veya gen-hormonel açıdan sorunlardır. Pankreasın görevlerini yerine getirememesi (insülin üretiminde sorunlar) veya insülin direnci pre-diyabete neden olan gen-hormonel açıdan sorunlardır.

Açlık duygusunu yaratan insülin hormonu, kandaki şeker düzeyini kontrol eder. Glikoz hücrenin enerji kaynağıdır. Hücrenin glikozdan faydalanabilmesi için insülinin hücreye girmesi ve glikozu hücreye taşıyacak taşıyıcıların harekete geçmesi gerekir. Ama genetik yada hormonal nedenlerden ötürü oluşan insülin direncinde bu sistem bozulur, insülin hücreye giremeyip kanda birikmeye başlar. Açlık hormonu olarak da bilinen insülin kanda biriktikçe açlık atakları, sık sık acıkma, tatlı krizleri ve hızlı yeme gibi durumlar görülür.

Vücudun enerji kaynağı çoğunlukla karbonhidratlardan oluşur. Karbonhidratlar sindirim yoluyla şekere dönüşüp kana karışır. Kanda biriken şeker pankreasın salgıladığı insülin sayesinde hücreler tarafından emilerek enerji sağlanır. Pankreas midenin tam arkasında bulunan bir organdır. Pankreas yemek yendikten sonra kana insülin salgılamaya başlar.

Kanda dolaşan insülin şekerin hücrelere girişini sağlayarak kandaki şeker oranını dengeler. Kandaki şeker oranı istenilen düzeye ulaştıkça pankreas insülin salgılamayı azaltır. Pre-diyabetiklerde pankreas çalışmasında bozukluk görülebilir. Pankreas işlevini yerine getiremez ve insülin salgılayamaz. Kanda şeker birikmeye başlar.

Obezite ile birlikte aşırı kilo sonucu karaciğer yağlanmasına neden olabilecek insülin direnci görülür. Devamında gizli şeker ve diyabet ile karşılaşılabilir. Ayrıca, Şeker Hastaları Nasıl Beslenmeli? Diyabet Diyeti başlıklı yazımıza göz atabilir, tüm detayları öğrenebilirsiniz.

Kimler Pre-diyabetik Risk Altındadır?

  • 45 yaş üstü bireyler
  • Beden kitle indeksi (BKM) 25 kg/m² ve üzeri bireyler
  • Birinci derece akrabalarda tip2 diyabet bulgusu bireyler
  • Yüksek tansiyon (hipertansiyon) hastaları
  • İnsülin direnci olanlar bireyler
  • HDL kolesterol düzeyi 35 mg/dl ve altındaki bireyler
  • Trigliserid düzeyi 250 mg/dl ve üzeri olan bireyler
  • Polikistik over sendromu yaşayan bireyler
  • Kronik sedanter hayat süren bireyler
  • Gestasyonel diyabet öyküsü
  • 4,5 kilo üstü doğan bireyler

Pre-diyabetik risk grubunda olan kişiler her üç yılda bir test yaptırmaları gerekmektedir. Pre-diyabetik hastalar ise tip-2 diyabet tespiti ve erken önlem  için her bir iki yılda bir test yaptırmaları gerekmektedir.

20-79 Yaş Arası Bireylerde Yaş ve Cinsiyete Göre Bozulmuş Glikoz Toleransı Prevalansı

Gizli Şeker - Glikoz Prevelansı

Kaynak: IDF Diabetes Atlas, Seventh edition, 2015.

Gizli Şeker Tanısı Nasıl Yapılır?

Doktorlar bireyde gizli şeker varlığını tespit edebilmek için iki tür yöntem uygulayabilirler. Bunlar açlık kan şekeri ve oral glikoz tolerans testidir (OGTT). Her iki yöntemin uygulanması için 10-12 saatlik açlık gereklidir. Öncelikle birey açken kanı alınarak şeker ölçümü yapılır, sonrasında ise glikoz açısından zengin içecek içilip 2 saat sonrasında tekrar kanı alınarak ölçüm yapılır.

Normal sağlıklı bir bireyde açlık kan şekeri düzeyi 100 mg/dl’nin altındadır. Ölçüm sonucunda açlık kan şekeri 100-125 mg/dl arasında çıkan bireylerde bozulmuş glikoz toleransı tespit edilir. Bu kişilere gizli şeker tanısı konmaktadır. OGTT’ de 2. saat sonrası kan şekeri düzeyi normalde 140 mg/dl’ nin altında olması gerekirken gizli şeker hastalarında bu düzey 140-199 mg/dl arasında çıkmaktadır.

Glisemik Kontrolün Evresi Açlık Plazma Glukozu (mg/dl) OGTT (2.saat tokluk glukozu) (mg/dl)
Normal <100 <140
Prediyabet 100-125 140-199
Diyabet ≥126 ≥200

Gizli Şeker Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Pre-diyabetik bireylerin erken tanı ve tedavisi diyabet gelişimini önlemede veya geciktirmede ve gizli şekeri önleyip normal glikoz toleransına ulaşmada oldukça önem taşır. Kişiye özgü beslenme programı ve düzenli egzersiz gizli şeker tedavisi için önemli adımlardır. Pre-diyabetik hastalarının bir an önce sağlıklı şekilde kilo verip ideal kilolarına kavuşmaları gerekmektedir. Hastalar beslenme uzmanı eşliğinde kendilerine uygun diyeti oluşturup uygulamalılardır.

Bu hastaların diyetlerinde karbonhidrat alımı düşük seviyede tutulmalıdır. Karbonhidratların yanında yağ alımı da azaltılmalıdır. Hayvansal kaynaklı yağlardan kaçınılmalıdır. Hayvansal kaynaklı yağ tüketimi kolesterol seviyesini yükselterek kan damarlarının tıkanmasına neden olabilir. Kalp sağlığını korumak için ayçiçek yağı, fındık yağı, mısır yağı veya soya yağı gibi bitkisel kaynaklı sıvı yağlar tercih edilmelidir. Protein içerikli besin grupları tercih edilmelidir. Posalı gıda tüketimi arttırılmalı. Glisemik indeksi düşük gıdaların tüketimine özen gösterilmeli.

Karbonhidrat tüketiminde meyve-sebze, tam tahıllı ürünler, kuru baklagiller gibi kompleks karbonhidratlar tercih edilmeli. Basit karbonhidratlardan uzak durulmalı. Kompleks karbonhidratların basit karbonhidratlara kıyasla şekere parçalanıp kana karışma ve kan şekerini yükseltme hızları daha yavaştır. Proteinli besinler karbonhidratın şekere dönüşüp bağırsaklardan emilerek kana karışma hızını yavaşlatır. Bu sebeple ara öğünlerde ani kan şekeri yükselmesini önlemek adına meyve ile protein tüketimi önerilir.

İdeal kiloya ulaşılmalı, düzenli egzersiz yapılmalı, uyku düzeni sağlanmalı, alkol tüketimi kısıtlanmalı, ana öğün ve ara öğünlerle desteklenmiş az az-sık sık mantığı ile diyet uygulanmalıdır.

Ayrıca, ideal kilo hesaplama başlıklı sayfamızdan kolayca ideal kilonuzu öğrenebilirsiniz.

Light ürünler yağ miktarı azaltılmış kalorili besinlerdir. Diyabetik ürünlerde şeker yoktur denmesine rağmen un, yağ veya meyve şekeri sebebiyle yanlış olabilir. Bu sebeplerden ötürü light ürün ve diyabetik ürünler kontrolsüzce tüketilmemelidir. Gizli şeker hastalarının kalp-damar hastalığı riski yüksektir. Gizli şeker tedavi edilmediğinde zamanla tip-2 diyabet, kilo problemleri, tansiyon ve kolesterol gibi sorunlar görülebilir. Spor ve uygun beslenme programıyla birlikte gerekli durumlarda doktor kontrolünde ilaç kullanımı gerekebilir.

Kaynakça:

Beğenin ve paylaşın, herkes faydalansın!