D Vitamini Nedir?

Vitamin çeşitleri metabolizmada çeşitli biyokimyasal olaylara katıldıklarından vücut işleyişindeki önemleri de yüksektir. D vitamini de A, E, ve K vitaminleri gibi yağda eriyen vitaminler grubuna girmektedir. D vitamini büyük oranda insan cildinde güneşten gelen Ultraviyole-B (UV-B) radyasyonunun etkisiyle sentezlenmektedir.

Ancak az miktarda da olsa hayvansal veya bitkisel gıdalar yoluyla da vücuda D vitamini alınabilmektedir. ABD ve Avrupa yaşam standartlarına uygun yapılan çalışmalara göre insan organizmasındaki D vitamininin % 10-20’sinin diyetle alındığı; % 90’ının ise güneş ışığının (ultraviyole- B) etkisi ile deride sentezlendiği görülmüştür.

Ayrıca, En Temel ve Sağlıklı Besin Grupları başlıklı yazımıza mutlaka göz atın.

D vitamini doğada D2 ve D3 formu olmak üzere 2 farklı türde bulunmaktadır. İnsanlar için birincil ihtiyaç olan D3 formudur. Güneş ışınlarının deride sentezi sonucu D3 formu, beslenme sayesinde de D2 formu sağlanmaktadır. D3 formunun vücut dolaşımında kalma süresinin D2 formuna göre 2 kat daha fazla olduğu bilinmektedir.

Bu vitaminin vücut metabolizmasında hormon olarak da işlevi bulunmaktadır. Özellikle kalsiyum, fosfor ve iskelet sistemi üzerine etkileri bulunmaktadır. D vitamini vücuttaki kalsiyumun emilimine %30-80 oranında etki etmekte; eksikliğinde ise kalsiyum emiliminde azalma olduğu görülmektedir.

Kemik sağlığı ve gelişimi için kalsiyum ve fosfor mineralleri ile D vitaminin vücutta yeterli miktarda bulunması gerekir. Aynı zamanda  bu vitamininin karaciğer, böbrek ve bağırsaklarla etkileşim içerisinde bulunduğu; birçok otoimmün hastalıklar da ilişkisinin olduğu bilinmektedir.

D Vitamininin Görevleri Nelerdir?

Bu vitamin çeşidinin görevleri arasında aşağıdakiler yer almaktadır:

  • Yağda eriyen bir vitamin çeşididir. Bir dokuda sentezlenerek hedef dokuya etki edebilmekte ve dolaşım sistemine katılabilmektedir.
  • Çeşitli çalışmalarda iskelet kası başta olmak üzere farklı 30 hücre çeşidinde vitaminin D’nin etisinin olduğu ve faklı görevlerde bulunduğu bilinmektedir.
  • Yapılan bilimsel çalışmalarda yeterli D vitamini alımının hipertansiyon hastalarında kan basıncını düşürülmesine katkı sağladığı tespit edilmiştir.
  • Parathormon ile birlikte kalsiyum metabolizmasına katıldığı için vücutta hormon görevi de görmektedir.
  • Bu vitamin vücutta hormon görevi görmesi sayesinde kolon, prostat, akciğer gibi kanser türlerini; Multiple Skleroz, Tip 1 Diyabet, Crohn’s Hastalığı, Metabolik Sendrom gibi otoimmun hastalıkları ve tüberküloz gibi enfeksiyon hastalıklarını önlemede anahtar rolü oynamaktadır.
  • Kanser hücrelerindeki büyüme ve hücre farklılaşmasını engellemesi yönünde de olumlu etkileri olduğu çeşitli çalışmalarda görülmüştür.
  • Yapılan bazı araştırmaların sonucuna göre bu vitamin kalp, böbrek, karaciğer, pankreas, bağırsak ve akciğer doku transplantasyonu sonrasında yeni dokunun vücuda uyum sağlamasını %10-13 oranında arttırdığı görülmüştür.
  • Saç derisi üzerinde de olumlu etkilerinin olduğu bilinmektedir.
  • Astım hastalarının iyileşme sürecine de olumlu yönde katkı sağlamaktadır.
  • D vitamininin aynı zamdan beyin hücreleri üzerinde koruyucu etkisinin olduğu da gözlemlenmiştir. Bu etkisi sayesinde yaşlılarda görülen alzheimer ve çocuklarda otizmin bu vitamin eksikliği ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir. 

D Vitamini Hangi Besinlerde Bulunur ve Nereden Alabiliriz?

Vücuttaki D vitamini ihtiyacının %90-95’ini güneş ışınlarından; %10-20’si ile dışarıdan alınan besinler ile sağlanabilmektedir. Hayvansal veya bitkisel besinlere şu şekilde örnek verilebilir:

  • Somon, sardalya, ton ve uskumru gibi bazı yağlı balıklar
  • Süt
  • Yumurta sarısı
  • Tatlı patates
  • Yulaf
  • Brokoli
  • Maydanoz
  • Mantar

Ayrıca Amerika, Kanada ve bazı Avrupa ülkelerinde süt, yoğurt, peynir, bazı tahıl ve ekmek çeşitleri D vitamini ile zenginleştirilmiş olarak satılmaktadır. Ülkemizde ise besinlerin D vitamini ile zenginleştirilmesi zorunlu değildir ve çok az besinle sınırlıdır.

D Vitamini Eksiklik Nedenleri Nelerdir?

D vitamini eksikliği ülkemizde en çok kadınlarda, küçük çocuklarda ve adolesan dönemde görülmektedir. Bu vitamin eksikliğinin en sık görüldüğü bölgeler ise; Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleridir. Çoğunlukla büyük şehirlerde yaşayan insanların bilinçsiz bir şekilde ve doktor gözetiminde olmadan kullanılan vitamin takviyeleri sonucunda vücutta vitamin D fazlalığı oluştuğu da bilinmektedir.

Vücuttaki D vitamini eksikliğine neden olan etmenler aşağıda sıralanmıştır:

  • Ciltte D vitamini sentezinin yaşlanma, koruyucu krem, cilt rahatsızlıkları gibi durumlarda azalması bu vitamin eksikliğine sebep olabilmektedir.
  • Koyu tenli bireylerde bu vitaminin emilimi daha azdır. Bu yüzden bu bireylerde eksikliği daha sık görülmektedir.
  • Yetersiz ve dengesiz beslenme sonucunda da D vitamin eksikliği oluşabilmektedir. Özellikle obezite ameliyatları sonrasında yetersiz beslenme sonucunda eksikliği sık görülebilmektedir.
  • Gebelik döneminde yetersiz ve dengesiz beslenme sonucunda annede görülen D vitamini eksikliği bebekte de bu vitamin yetersizliğinin görülmesine neden olabilmektedir.
  • Vücut dolaşımının yavaşlaması, kilo artışı sonrası görülen obezite gibi etmenler de bu eksikliğine neden olabilmektedir.
  • Kirstik fibrosiz, çölyak gibi hastalıklar vücutta bu vitaminin emilimini engelleyebilir. Bu tür sağlık problemlerinde vitamin D eksikliğine de rastlanabilir.
  • Yapılan çalışmalarda fazla miktarda steroid kullanımının bu vitamin eksikliğine neden olabileceği görülmüştür.
  • Karaciğer hastalıklarında ve böbrek yetersizliğinin olduğu durumlarda bu vitamininin eksikliğine neden olur.
  • Osteomalazi, hiperparatirodi gibi kazanılmış hastalıklarında da vitamin D eksikliğine neden olabileceği düşünülmektedir.

D Vitamini Eksikliği Nelere Neden Olur?

Bu vitaminin eksikliği aşağıdaki sağlık sorunlarına neden olmaktadır.

  • D vitamini eksikliğinin bilinen en eski sonucu çocuklarda görülen raşitizmdir. Raşitizm 17. yüzyılda fark edilmeye başlanmıştır; ancak 19. yüzyılda D vitamini eksikliği ile ilişkilendirilmiştir.
  • Raşitizm, vücuttaki bu vitaminin eksikliğinin sonucunda kemiklerde kalsiyum emiliminin engellenerek kemik yapısının bozulması ve kemik gelişiminin engellenmesi ile oluşan bir hastalık çeşitidir.
  • Yetişkinlerde osteomalaziye yol açan kemik demineralizasyonuna neden olmaktadır. D vitamini eksikliğinde en sık görülen problem %80 oranında kalça kırığıdır.
  • Yaşlılarda hareket kısıtlılığı ve kas kayıplarına neden olabilmektedir.
  • Kardiyovasküler hastalık ve diyabet gibi kronik hastalıkların gelişmesinde etkili olduğu bilinmektedir.
  • D vitaminini yeterli alan gebeler ile yetersiz alan gebeler arasındaki yapılan bir araştırmaya göre; vitamin D eksikliği olan gebelerin bebeklerinde büyüme geriliğinin fazla olduğu, bebekler bir yaşına geldiklerinde daha az geliştikleri ve vücut ağırlıklarının daha az olduğu sonuçlarına varılmıştır.
  • Yapılan başka bir çalışmaya göre; Menopoz sonrası yaşlı kadınlarda vitamin D eksikliğinin psikolojik rahatsızlıklara sebep olduğu ve D vitaminin düzenli alımının psikolojik olarak rahatlamayı sağladığı bildirilmiştir.

D vitamini yetmezliği ve eksikliğinin belirlenmesinin, bu duruma karşı gerekli önlemlerin alınmasının; koruyucu ve tedavi edici sağlık yaklaşımları açısından önemli olduğu unutulmamalıdır.

D Vitamini Eksikliği Tedavisi Nasıl Olur?

Vitamin D ihtiyacı yaşa göre değişiklik göstermektedir.

  • 19-70 yaş arasında minimum ihtiyaç 600 IU/gün
  • 70 yaş üzerinde 800 IU/gün
  • Gıda ve güneş yanında D vitamin takviyesi gerekebilir

D vitamini eksikliği ve yetersizliği kandaki düzeylerine göre tedavi edilmektedir.

  • Vitamin D Günlük ihtiyacı erişkinlerde 400 U/gün’dür. Kandaki vitamin D seviyesinin 10 ng/ml olması durumunda bireyde vitamin D eksikliği görülmekte ve bireye vitamin D yüklemesi yapılmaktadır. Obezite, bağırsak emilim bozukluklarında, D vitamini emilimini engelleyen ilaç kullanımlarında görülebilmektedir.
  • Kandaki vitamin D seviyesinin 10-30 ng/ml olması durumunda bireyde D vitamini yetersizliği görülebilmektedir. Tip 1 diyabet, kardiyovasküler gibi hastalıklarda görülebilmektedir. Bu durumda vitamin D preparatları doktor tarafından önerilmektedir.

D Vitamini Takviyesi Hangi Durumlarda Gereklidir?

Kandaki vitamin D düzeyine göre hekim önerisi ile vitamin D takviyesi verilmektedir. Bu takviye özellikle;

  • Gebe ve emzikliler,
  • Büyüme ve gelişme problemi olan çocuklar ve adolesanlarda,
  • Yetersiz ve dengesiz beslenen bireyler,
  • 50 yaş üzeri kişiler,
  • Sürekli kemik ve kas ağrısı şikâyeti olanlar,
  • Güneş görmeyenler (ofis çalışanları gibi),
  • Bağırsaklardan yağ emilimi bozuk hastalar,
  • Karaciğer hastalığı olanlar,
  • Mide ameliyatı olanlar,
  • Osteoporozlu hastalara (kemik erimesi olanlar) önerilmektedir.

D Vitamini Fazlalığı Nedir ve Nelere Neden Olur?

Vitamin D ihtiyaç doğrultusunda alınmalı ve vücutta depolandığı unutulmamalıdır. Aşırı alımlarda vücutta istenmeyen etkilere neden olabilmektedir. Beslenme ile vücutta D vitamini fazlalılığı görülmemektedir; ancak ihtiyaç dışında takviye olarak aşırı miktarda alınan bu vitamin vücutta fazlalığı neden olabilir. Vitamin D fazlalığının oluşturduğu sağlık sorunları da aşağıda listelenmiştir:

  • Gastrointestinal sorunlara neden olabilmektedir. Bunlar; iştahsızlık, bulantı, kusma, kabızlık.
  • Baş dönmesi
  • Kas zayıflığı
  • Aşırı susama
  • Aşırı idrara çıkma
  • Kilo kaybı
  • Sinirlilik
  • Kan basıncında artış görülebilmektedir.

Ayrıca bir önceki, Protein İçeren Besinler Nelerdir? En Sağlıklı Protein Kaynağı 25 Besin başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.

Beğenin ve paylaşın, herkes faydalansın!